Halk adıyla “Karasu Hastalığı” olarak da bilinen (Glokom) Göz Tansiyonu; göz içindeki basıncın sürekli yükselmesine bağlı olarak göz sinirlerin zarar görmesidir. Bu süreç yavaş yavaş gelişir. İlk başlarda kendini belli etmeyen hastalık görme yetisinin giderek azalması ile son aşamalarda fark edilir. Zarar gören sinirlerin ise bu aşamada tedavisi mümkün değildir.
Göz Tansiyonu Belirtileri Nelerdir?
Hastalık son aşamaya kadar kendini gizler. son aşamada fark edildiğinde ise sinirler onarılmayacak şekilde tahrip olduğundan tedavi edilemez. Göz muayenesi, göz numarası ölçümü gibi nedenler ile doktora gidildiğinde fark edilebilir. Göz tansiyonu belirtileri yavaş yavaş kendini gösterir. Başlangıçta rahatsız etmeyecek şekilde görüldüğünden, ufak belirtilerde dahi doktora gidilmelidir.
Göz Tansiyonu Belirtileri;
- Uzağı veya yakını görmede sorun yaşama,
- Bulanık görme,
- Işığa hassasiyet gösterme,
- Işığa bakıldığında etrafında çember görme,
- Sabahları baş ağrısı,
- Bilgisayar, telefon ya da bilgisayara bakıldığında göz ağrısı yapması.
Göz Tansiyonu Kimlerde Görülür
Göz tansiyonu sıklıkla genetik kalıtımla aktarılır. Aile bireylerinden birinde dahi göz tansiyonu var ise mutlaka kontrole gidilmesi gerekir. Kalıtıma bağlı olarak görülmesi dışında yaş da göz tansiyonunda önemli bir faktördür. Özellikle uzun yıllar bilgisayar başında çalışan insanlarda görülme sıklığı fazladır. Geneler olarak göz tansiyonu kimlerde görülür şeklinde sıralayacak olursak;
- 40 yaş üzeri insanlar,
- Uzun süredir bilgisayar başında çalışanlar,
- Korneası normalden daha ince olan insanlar,
- Miyop, katarakt gibi göz hastalığı olanlar,
- Uzun süre kortizon tedavisi alma,
- Gözde travma geçirme,
- Göz korneasına zarar verecek şekilde yaralanma,
- Yüksek hipermetrop,
- Şeker hastalığı,
- Kansızlık,
- Diğer yaşanan travmalar
Göz Tansiyonu Nasıl Tedavi Edilir
Erken tanı ile göz tansiyonunu tedavi etmek mümkündür. Hekim tarafından göz tansiyonu teşhisi konulduğunda ilk başta damla ile tedavi etme yöntemi uygulanır. Damla dışında farklı ilaçlarla da tedavi edilmesi mümkündür. İlaçlara cevap verilmediğinde ise göz hekimi farklı tedavi kanalları önerebilir. Bunlardan ilki lazerle tedavidir. Lazer işlemleri sonrası iyileşme görülemezse son aşamada cerrahi müdahale gerektirebilir. Bunun gerekip gerekmediği hekim tarafından yapılacak testler sonucunda anlaşılır.